29 Kasım 2018 Perşembe

KUTSAL KİTAPLARDAKİ KOZMİK DOKUNUŞLAR



Binlerce yıl önce yazılmış metinleri okurken ve onları uçan savaş arabaları, ateş, duman ve gizemli varlıklardan söz ederken bulunca, eski insanların dış dünya ile ilgili bir şeyler yaşayıp yaşamadıklarını bilmek zor oluyor ve insanı düşünmeye itiyor. 

Bizler gibi İncil'in insan ürünü olduğuna ve yabancı ziyaretçilere dair kanıtlar olduğuna ikna olan yazarlar, tarihin kısmen aktarıldığını ve eski metinlerin önemli kısımlarının tamamen atlandığını ileri sürerler. Bu yazıda, hayatları boyunca dünya dışı varlıklar ile temasa geçmiş görünen üç önemli İncil karakterine bir göz atacağız. Dinsel metinlere bakıldığında bunlardan ikisinin cennete gittikleri ve asla Dünya'ya geri dönmedikleri yazmaktadır. Üçüncüsü olan Hezekiel'in ise, dünya'ya binlerce yıl önce gelen 'uzay gemilerinin' varlığına inandığı ve olaya şahit olduğu görülür: "4) Baktım, kuzeyden gelen bir fırtına gördüm. Parıldayan şimşek ve muazzam bir ışıkla çevrili muazzam bir bulut.  Ateşin merkezi parlayan metal gibi görünüyordu, 5) ve bu ateş dört yaşayan yaratık gibi görünüyordu. Görünüşte onların formu insandı…" DÜNYA DIŞI ZİYARETÇİLER? KAÇIRILMA? Piskopos Enoch (Yaratılış: 5,18: 24) ve İlyas peygamberin (Krallar: 2 2:13) göklere çekildiği söylenir. İlyas peygamberin “ateş arabası” tarafından kaçırıldığına dair yazılı kanıtlar buluyoruz. Bu inanılmaz tarihsel açıklamaları okuduğumuzda, çok az cevapla ve sayısız soruyla karşılaşıyoruz. 


Enoch (Hz. İdris) ve Hz. İlyas nereye gitti? Neden gizemli bir şekilde ve iz bırakmadan ortadan kayboldular? Hezekiel tam olarak ne gördü ve neyi tarif etti? İncil, antik zamanlardaki dünya dışı yaşam formlarının teması'nın varlığına kanıt olan onlarca delile bir yenisi olarak eklenebilir mi? Enoch'a ve Yaratılış 5: 18: 24'te bahsedilen gizemli kayboluşa bir bakalım. Tıpkı Tevrat ve Kur'an gibi insan ürünü olan ve dönem insanlarının duyduğu efsaneleri, gezip görürken, ticaret yaparken diğer kültürlerden öğrendiklerini, gördüğü bazı olayları yazdıklarına inandığım İncil’e geri dönelim ve neler yazdığına bakalım. TANRI ENOCH'U YANINA ALIR [Yaratılış 5:18-24] 18) Jared (Yered) 162 yaşındayken, Enoch (Hanok)'un babası oldu. 19) ve Enoch'un babası olduktan sonra, Jared 800 yıl yaşadı ve başka oğulları ve kızları vardı. 20) Böylece Jared toplam 962 yıl yaşadı ve sonra öldü. 21) Enoch 65 yaşına geldiğinde, Methuselah'ın babası oldu. 22) Methuselah'ın babası olduktan sonra, Enoch, Tanrı ile 300 yıl yaşadı ve başka oğulları ve kızları vardı. 23) Enoch toplamda 365 yıl yaşadı. 24) Enoch, Tanrı yolunda sadakatle yürüdü ve sonra ortadan kayboldu, çünkü Tanrı onu yanına almıştı (uzağa). Yaratılış 5: 24, Tanrı'nın Enoch'u aldığından açıkça bahsedildiği için çok önemlidir. Enoch'un öldüğünden bahsetmez. Bir şekilde kaçırıldığını söylüyor gibidir. Bu aslında önemlidir çünkü 930'da yaşamış olan Adem'in, Yaratılış 5 3: 23'te öldüğünü görebiliyoruz. Seth, Adem’in oğlu 912 yıl yaşadı ve öldü. Seth'in oğlu olan Enoch'un 905 yıldır yaşadığı ve öldüğü sanılıyor. Enoch'a gelene kadar, (Yaratılış 5:24) Adem’in soyundan gelenlerin son derece uzun ömürlü yaşamlarının ardından öldüğü anlatılır. Ancak Enoch, Yaratılış'ta yazdığı gibi ölmedi: “Enoch, Tanrı'ya sadakatle yürüdü; sonra ortadan kayboldu, çünkü Tanrı onu uzağa almıştı." Eğer 2 Krallar 2:13'e bakarsak, başka bir inanılmaz hikaye bulabiliriz. Yine geçmişte yazılanları görmek için İncil'e geri dönüyoruz. İLYAS (ELİJAH) CENNETE ALINIR [2 Krallar Bölüm 2] RAB İlyas'ı kasırgayla göklere çıkarmadan önce, İlyas ile Elişa Gilgal'dan ayrılıp yola çıkmışlardı. İlyas Elişa'ya, “Lütfen sen burada kal, çünkü RAB beni Beyt-El'e gönderdi” dedi. Elişa, “Yaşayan RAB'bin adıyla başın üzerine ant içerim ki, senden ayrılmam” diye karşılık verdi. Böylece Beyt-El'e birlikte gittiler. Beyt-El'deki peygamber topluluğu Elişa'nın yanına geldi. “RAB bugün efendini senin başından alacak, biliyor musun?” diye ona sordular. Elişa, “Evet, biliyorum, konuşmayın!” diye karşılık verdi. İlyas, “Elişa, lütfen burada kal, çünkü RAB beni Eriha'ya gönderdi” dedi. Elişa, “Yaşayan RAB'bin adıyla başın üzerine ant içerim ki, senden ayrılmam” diye karşılık verdi. Böylece birlikte Eriha'ya gittiler. Eriha'daki peygamber topluluğu Elişa'nın yanına geldi. “RAB efendini bugün senin başından alacak, biliyor musun?” diye ona sordular. Elişa, “Evet, biliyorum, konuşmayın” diye karşılık verdi. Sonra İlyas, “Lütfen, burada kal, çünkü RAB beni Şeria Irmağı kıyısına gönderdi” dedi. Elişa, “Yaşayan RAB'bin adıyla başın üzerine ant içerim ki, senden ayrılmam” diye karşılık verdi. Böylece ikisi birlikte yollarına devam etti. Elli peygamber de onları Şeria Irmağı'na kadar izledi. İlyas ile Elişa Şeria Irmağı'nın kıyısında durdular. Peygamberler de biraz ötede, onların karşısında durdu. İlyas cüppesini dürüp sulara vurunca, sular ikiye ayrıldı. Elişa ile İlyas kuru toprağın üzerinden yürüyerek karşıya geçtiler. Karşı yakaya geçtikten sonra İlyas Elişa'ya, “Söyle, yanından alınmadan önce senin için ne yapabilirim?” dedi. Elişa, “İzin ver, senin ruhundan iki pay miras alayım” diye karşılık verdi. İlyas, “Zor bir şey istedin” dedi, “Eğer yanından alındığımı görürsen olur, yoksa olmaz.” Onlar yürüyüp konuşurlarken, ansızın ateşten bir atlı araba göründü, onları birbirinden ayırdı. İlyas kasırgayla göklere alındı. Olanları gören Elişa şöyle bağırdı: “Baba, baba, İsrail'in arabası ve atlıları!” İlyas'ı bir daha göremedi. Üstünü başını parçaladı. Yukarıdaki bilgiler çeşitli şekillerde yorumlanabilir; Eski bir antik astronotların dünya ziyareti açısından bakarsak, okuduklarımızın o dönem karşılaştıkları teknolojinin yanlış yorumlanmış olduğu açıktır. 


Binlerce yıl önce insanların anlayamadığı birçok şey Tanrılarına (Allah/Rabb/YHW vb) atfedilmiş, ''Mutlak yaratıcı'' yaptı denmiştir. Ancak, İncil açısından bakıldığında, dikkate alınması gereken önemli detaylar vardır: Enoch neden ortadan kayboldu? Neden dünyadan alındı? Ölmediyse, nereye gitti? Bu soruları cevaplayabilmek için, İncil'li akademisyenler tartışıyorlar, bunların arasındaki patriğin Adem'in torunları listesinde yedinci olduğunu akılda tutmalıyız. Yedi, İncil'de “mükemmellik” anlamına gelen sembolik bir figürdür. Yedi, tamlık ve mükemmelliğin (hem fiziksel hem de ruhsal) sayısıdır. Bu, anlamının çoğunu doğrudan Tanrı’nın her şeyin yaratılmasıyla bağlantılı olmasından alır. Bazı Yahudi geleneklerine göre, Adem'in yaratılışı 26 Eylül 3760 B.C. dir (ya da İbranice takviminde yedinci ay olan Tishri'nin ilk günü). "Oluşturulan" kelimesi, Tanrı'nın yaratıcı çalışmalarını tarif ederken 7 kez kullanılır (Tekvin 1: 1, 21, 27 üç kez; 2: 3; 2: 4). Bir haftada 7 gün var ve inanışa göre Tanrı’nın Şabat günü 7. gündür. Kabenin etrafında 7 kez dönülmesinin sebebi insan bedenindeki 7 çakranın aktive edilmesi içindir. Çin kaynakları, VI. yüzyılda Göktürkler’in defin törenini şöyle anlatmaktadır: ” Ölü bulunan çadırın etrafında at üzerinde 7 defa dolaşırlar. Kapının önünde bıçakla yüzlerini kesip ağlarlar. Yüzlerinden kan ve yaş karışık olarak akar. Bu töreni 7 defa tekrar ederler. 

Mevlevilik’te 7 bilgelik rakamıdır.
Mevlevilerde 7 selâm vardır.
İslâm dininde 7 mertebe vardır.
Müslümanlar Hac sırasında Safa ile Merve arasında 7 kez gidip- gelirler.
Müslümanlar Hac sırasında şeytan taşlamada 7 taş atarlar. 
Yedi Bilge: Sümerlerde Ea, “Su Tanrısı” dır. Enkı adıyla da bilinir. İnanışa göre Su Tanrısı Ea’nın 7 Bilge Öğrencisi vardı. Bunlar yeryüzüne çıkıp insanlara bilgelik ve bilim öğretirlerdi.
Yedi Musalar: Müziği yaratan 7 müzik perisi (Anadolu- Helen mitolojisinde yer alan Musa denilen bu periler türkü çığırır, çalgı çalarlardı.)


Adem soyunun soyağacı listesini oluşturanların, sembolizme son derece bağlı olan Kudüs'ün rahipleri olduğuna inanılıyor, bu yüzden rakamlara ve numeroloji çalışmalarına büyük önem verdikleri düşünülür. Yedinci Patrik, kusursuz, temiz bir şekilde olması gereken biriydi. Çünkü Tanrı'nın, yeryüzünde insanın kötülüğü ile kendisini kirletmeyeceği şekilde onu göklere aldığı söylenir. Peygamber İlyas'ın hikayesi daha farklıdır. Hikayenin bize anlattığına göre, İlyas ölümünün yaklaştığını anladığında, Ürdün Nehri'nin kıyısında bulunan öğrencisi Elisha'nın topluluğuna gitti. Aniden, ateşli atlarla birlikte gökten gelen bir araba, Elisha'yı ve diğer başka dünyalı fenomenine şahit olanlar şaşırmadan önce, İlyas'ı aldı ve gökyüzünde kayboldu...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.