6 Aralık 2018 Perşembe

MER - KA - BA NEDİR? NE ANLAMA GELİR?


Mer – Ka – Ba, birkaç lisanda aynı anlama gelmektedir. Zulu dilinde, aynı ingilizce de olduğu gibi telaffuz edilir. Zuluların ruhsal lideri Credo Mutwa, halkının yeryüzüne uzaydan Merkaba ile geldiğini söyler. İbranice’ de Mer-ka-Vah’ dır ve hem Tanrı’ nın tahtı hem de araba, insan bedenini ve ruhunu bir yerden diğerine taşıyan araç anlamındadır. Mısır lisanında Mer-ka-ba kelimesi, aslında üç kelimedir. MER ; özel bir tür ışık, birbirinin ters yönde dönen bir ışık alanıdır; KA, ruh demektir; BA, gerçeğin yorumu ya da insan bedeni anlamına gelir. Bu kelimeleri birbirine eklediğinizde, ” Ruh ve bedeni bir dünyadan diğerine götüren, birbiriyle etkileşen ve birbirinin ters yönünde dönen ışık alanı” olduğudur.Aslında bundan çok daha fazlasıdır. Bütün varoluşun kaynağı olan yaradılış şablonunun kendisidir.

Mer-Ka-Ba bilgisi, Yaşam çiçeği sembolünden gelmiştir. Yaşam çiçeği içerisinde iç içe geçen iki piramit, yıldız tetrahetronlar Davut’ un yıldızını oluşturur. İki birleşen üçgen, ışık bedenimizi tekrar yaratan ruhumuz ve Tanrı Işını benliğimizin birleşmesini temsil eder. Mer- Ka – Ba, ışığın boyutlar arası aracı, ruhu ve bedeni bir boyuttan veya realiteden alıp başka bir boyuta götürebilen bir araçtır.
Bedenden çıkan ilk enerji alanı, bazen eterik alan da denilen Prana ya da Chi alanıdır. Tüm bedenden yayılmasına rağmen özellikle ellerin, ayakların, başın ve omuzların çevresinde görülür. Bedenden yayılan Prana enerjisinin ilerisinde, nefes ile değil düşünce ve duygularla bağlantılı başka bir enerji alanı daha vardır. Duygular ve düşünceler, beynimizden elektromanyetik alanlar yayarlar. Ve bu alanı gözümüzle görmemiz de mümkündür hatta bazı insanlar, doğuştan aura alanlarını görebilen yeteneklere sahiptir. Günümüzde bilgisayara bağlanmış fotoğraf makineleri, Aura’nın fotoğrafını çekebilmektedir. Dr.Valorie Hunt ‘ ın çektiği fotoğraflar, aura enerji alanında oluşan renklerin, insanların duygu ve düşüncelerine göre nasıl renk değiştirdiğine dair yapılan araştırmalar arasında en önemli çalışmalardandır.

Aura alanı, bedenin yüzeyinde birkaç cm kadar dışarı uzanır ve bir yumurta biçiminde bedeni kuşatır. Onun da ötesinde, insan ışık bedenini oluşturan geometrik ışık alanlarını görmeye başlarız. Mer – Ka – Ba, bu ışık alanlarının geometrilerinin potansiyelidir ve bilinç tarafından yaratılır. Çok uzun bir evrim süreci geçirilmediği müddetçe kendi kendine oluşmaz.
Kadim bilgilere göre geçmişte dünya boyutunda sağlıklı bir şekilde dönen bir Merkaba alanının çapı 15-18 metre idi. Başlangıçta, pranik enerji veya Yaratıcı Işığın Adamantine parçacıkları ile dolu canlı ışık, beynin merkezinde yerleşik olan Epifiz bezine akardı. Epifiz bezi, kutsal zihnimize giriş kapısıdır. Kadim zamanlarda, Pranik nefes Epifiz bezinden Kutsal Zihne ve oradan ışık sütunundan (pranik tüp) aşağıya Kutsal Kalbe ve sonra fiziksel bedenin kalanına akardı. Epifiz bezi, orjinal boyutu bir golf topu büyüklüğünde iken insan bilincinin ağırlıklı sol beyin gelişiminin neticesinde, boyutu bir bezelye tanesi büyüklüğüne indi. Başlangıçda Prana enerjisi, fiziksel bedende sonsuzluk döngüsünde inip çıkardı fakat insanlığın, sol beyine ağırlık vermesiyle başlayan süreçle birlikte bizler bu şekilde nefes alıp vermeyi bırakarak, burnumuz ve ağzımızla nefes almaya başladık, Prana enerjisinin yaşam verici özelliklerini çekmeyi bıraktık ve Epifiz bezi kutsal özelliğini yitirdi.

Mer-Ka-Ba’nın aktivasyonu ile ilgili meditasyon teknikleri Drunvalo Melchizedek’ in Yaşam Çiçeği’ nin Unutulmuş Sırları kitabında ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Fakat Mer- Ka-Ba aktivasyonunu anlatan bu teknikler sol beyni yani zihnimizi ikna edici bilgiler verir ve eril bir sistemdir. Dişil yön, yaratıcı ve dönüştürücü enerjinin ana kaynağı ise bütün tekniklerin ötesine geçebilen koşulsuz sevgidir. Merkaba dönüşümünde tamamen kalp ve dördüncü boyut kabul edilen koşulsuz sevgi kullanılır. Işık bedenin aktivasyonunu sağlayan en güçlü enerji kaynağı kalpden gelen koşulsuz sevgi enerjisidir.
Koşulsuz sevgi ve niyetlerimiz bu enerji alanını kendiliğinden aktivite etmektedir fakat herkes de içgüdüsel olarak bir aktifleşme durumu olamayabileceğinden, Mer-Ka-Ba aktivasyonu için kutsal geometriye ve sayılara dayalı nefes teknikleri geliştirilmiştir.
Mer-ka-ba’yı kutsal geometriyle ne kadar anlamaya çalışırsak çalışalım bu yeterli olmayacaktır. Deneyime dayanan eksik bir tarafı kalacaktır ancak tamamen koşulsuz sevgi içinde olduğumuzda bu deneyim tam olacaktır.
Mer-ka-ba, bizden ayrı bir şey değildir. Mer-ka-ba, yaşam gücü enerjisi, prana ya da chi’nin bize akması ve bizden de Yaratıcı’ ya akmasıdır. Bizi ve Yaratıcı’ yı birbirine bağlayan ve Bir olmamızı sağlayan Mer-Ka-Ba’dır. Enerji alanımızda dönen ışığın yarısı sevgi diğer yarısı da bilgidir. Sevgi ve bilgi bir olduklarında, Yaratıcı her zaman orada olacaktır. Biz, Bir’ iz.
Öz'lem
Kaynaklar:
Gizli Sırlar Öğretisi – Ergun Candan
Kayıp Kıta Mu-James Churchward
The healing power of the human voice – James D’Angelo
Yaşam Çiçeğinin Unutulmuş Sırrı – Durunvalo Melchizedek 1. ve 2. kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.