7 Aralık 2018 Cuma

11 / 11 DE TÜM DÜNYAYA YAYILAN SİSMİK TİTREŞİMLER

Jeologlar 11 Kasım’da Hint okyanusundan dünyaya yayılan eşi benzeri görülmemiş sismik bir dalga tespit ettiler.
11 Kasım, dünya üzerinde manevi aleme yönelmiş milyonlarca ‘spiritüel’ insanın heyecanla beklediği bir gündü. Sosyal medyada dolaşan bilgilere göre 11.11 Portalı olarak anılan kozmik enerji geçişi, Dünya’nın manyetik alanına yeni bir kod yükleyecek ve üzerindeki canlıların DNA’sını ve bilinç düzeyini etkileyecekti. Pek çok insan o günü meditasyon ve ibadetle geçirmeye hazırlanmıştı…
11 Kasım, spiritüel toplum için ne kadar anlamlıysa, bilim dünyası için de o kadar sıradan bir gündü… Muhtemelen o sabah kozmik bir enerji portalının açılmasını bekleyen pek fazla bilim insanı yoktu. Öte yandan bazılarının işi, gezegenin kendi enerji hareketlerini izlemekti….
Dünyadaki sismik hareketleri takip eden amatör araştırmacı Pax, o sabah alışılmışın dışında bir durumla karşılaştı.
Saat 09:30 sularında ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu’nun gerçek zamanlı sismograf verilerinde olağanüstü bir hareketlilik farketmişti.
Sismograf, daha önce hiç görmediği türden bir dalga boyu resmediyordu. İçinde DNA’ya benzeyen sarmallar yer alan çok boyutlu bir dalga ortaya çıkıyordu ve tüm dünyayı kat edecek güçteydi…
Üstelik bu dalgayı oluşturabilecek güçte bir sarsıntı gerçekleşmemişti.
Pax, haberi twitter üzerinden duyurdu…
11.11 Dalgasının ilk görüldüğü anlardan biri. Etiyopya’daki sismografların kaydettiği bu grafik sıra dışı bir dalga boyu özelliği taşıyor.
Afrika ile Madagaskar arasındaki Mayotte adası yakınlarında tespit edilen gizemli sinyal, yaklaşık 30 dakika boyunca hiç kesilmedi. Dalgaboyu 17 saniye uzunluğunda olan ve düzenli aralıklarla tekrar eden sinyal, daha sonraları bilim insanları tarafından düşük frekanslı, devasa bir çan sesine benzetilecekti.
İlk verilere göre önce Kenya ve Etiyopya’da hissedilen sinyal sonra her yöne yayılarak Yeni Zelanda’ya kadar uzandı ve okyanusları katederek Hawaii’ye, Kanada kıyılarına kadar ulaştı.
Esrarengiz sinyali fark eden jeologlar ve araştırmacılar alarma geçerek yakaladıkları tüm bilimsel verileri paylaşmaya başladılar.
Bilim dünyasını şaşırtan 11.11 Dalgası, Dr. Maya Wei-haas’ın 28 Kasım’da National Geographic dergisinde yayımlanan makalesiyle bir anda dünya gündemine düştü…
Sinyalin ortaya çıktığı Mayotte adası. Foto: Hemis / Alamy Stock Photo

Kaynağı tespit edilemeyen dalganın yapısı ve formu, konuya hakim olan bilim insanlarını hayrete düşürdü.
Dalgayı ilk inceleyen sismologlardan Jamie Gurney, verileri bölgedeki sismik olaylarla karşılaştırınca bir benzerlik yakalayamadıklarını dile getiriyor ve ekliyor: “Bu yapıda küresel bir sinyal daha önce hiç gözlemlenmiş midir bilmiyorum.”
11.11 Dalgasını hem bilimsel hem de spiritüel anlamda ilgi çekici kılan, sismografta da açıkça görüldüğü üzere estetik ve düzenli bir yapıya sahip olması. Dalganın içinde DNA sarmalını andıran bir form rahatça seçilebiliyor.
Sinyalin Kenya kıyılarında tespit edilen görüntüsü

Tüm dünyayı saracak güçte ama doğal dalgalara benzemiyor

11 Dalgası’nın formu, sismolojide monokromatik olarak adlandırılıyor. Yani tek bir frekanstan oluşuyor. Üstelik 1Hz’in altında çok düşük, pes bir tonu var. Depremlerin yaydığı şok dalgalarıysa karmaşık ve çoğunlukla yüksek frekanslardan oluşuyor. Bu bakımdan 11.11 Dalgası, doğal olarak meydana gelen sismik dalgalara pek benzemiyor.
11.11 Dalgasının tüm dünyayı saracak güçte ortaya çıkmasıysa şaşırtıcı… Normal şartlarda büyük depremlerin yarattığı sismik dalgalar Dünya’nın etrafında birkaç tur atabiliyor. Bunlara Rayleigh dalgaları veya yüzey dalgaları deniyor ve 11.11 Dalgası bu kategoriye giriyor. Şaşırtıcı olansa, 11 Kasım’da bu sismik dalgayı oluşturabilecek güçte hiçbir deprem kaydedilmemiş olması
Dalganın tespit edildiği Mayotte adası civarı tektonik açıdan hareketli bir bölge. Mayıs ayından bu yana ada civarında sıklıkla yer hareketleri gerçekleşmiş. Ancak son dönemde sarsıntılar azalmış ve 11 Kasım’da bölgeyle ilgili bir hareket kaydedilmemiş. Bir Fransız adası olan Mayotte’u gözlemleyen Fransız Jeolojik Araştırmalar Kurumu yetkilileri, “Kendi istasyonlarımızda ilk kez gördüğümüz türden, yeni ortaya çıkan bir sinyal.” açıklamasında bulunuyor…
Sonuçta bilim insanları, çeşitli hipotezler dışında 11.11 dalgasıyla ilgili kesin bir görüşe varabilmiş değiller. Fakat buluştukları bir nokta var…

11.11 Dalgasının sıra dışı güzelliği

Tüm jeologlar, ses dalgasını yayan bir kaynağın mutlaka bulunması gerektiği konusunda hem fikir. Bazılarıysa kaynak arayışından ayrı olarak, dalganın kendisi ile ilgileniyorlar. İşte onlar için gördükleri estetik, sanatsal boyutta…
Glasgow Universitesi’nden volkanoloji uzmanı Helen Robinson, dalgaların biçimine bakarak “Çok fazla hoşlar! Doğal olmak için fazla mükemmeller”. esprisini yapıyor.
Anlaşıldığı üzere 11.11 Dalgası, yer altında gümbürdeyen kayalardan, patlayan magmalardan kaynaklanmak için fazla ‘zarif’ bir ses.
Columbia Üniversitesi’nin saygın jeologlarından Dr. Göran Ekstrom, sinyalin su altı magma hareketlerinden kaynaklandığını düşünmekle birlikte 11.11 dalgası için “Daha önce böyle bir şey gördüğümü hiç sanmıyorum.” diyor.
11.11 Dalgasının olağanüstü formundan etkilenen akademisyenlerden biri de Université Côte d’Azur öğretim üyesi Jean-Paul Ampuero. “Müzik notaları gibi…” diyor 11.11 dalgasını tarif ederken;
“Bir müzik aleti gibi… Bir müzik aletinin notaları gibi… Ya çok bas ya da çok tiz; enstrümanın boyuna bağlı…”
…diyerek ses dalgasının notasal bir yapıyı andırdığına işaret ediyor.

Bu bir nota ise onu kim çalıyor?

11 Kasım sabahı Dünya’nın derin bir ses banyosuyla yıkandığına kimsenin şüphesi yok. Ancak asıl soru halen gizemini koruyor: Bu sesi çıkaran enstrüman neredeydi ve onu kim çaldı?
Büyük resmi daha iyi görebilmek için 11.11'in anlamı hatırlayalım;
2018 yılının numerolojik değeri 2+0+1+8 = 11 şeklinde hesaplandığı için bu yılın 11 Kasım’ı, yani numerolojik değeri ile 11.11.11, uzun süredir beklenen bir gündü. Sayısız spiritüel kaynağa göre o gün açılacak bir enerji geçidiyle Dünya’nın DNA kodu yenilenmeye başlayacaktı. Bu geçiş gezegendeki tüm canlıların titreşimlerini ve bilincini yükselten bir portal niteliği taşıyacaktı. Adeta bir enstrümanın akort edilmesi gibi Dünya’nın manyetik alanı da yeniden akortlanacak ve üzerindeki varlıklar üst bilinç kademelerine geçişe hazırlanmaya başlayacaktı.
11.11 bu nedenle, “Kozmik Geçiş Kapısı, 5'inci Boyuta Geçiş Köprüsü, İlahi Sevgi Enerjisi, DNA Aktivasyonu” gibi tanımlarla adlandırılıyor.
11 Kasım sabahı dünyayı saran 11.11 Dalgasının açık biçimde DNA formu taşıması ve müzikal bir ahengi bulunması, bu metaforlarla uyumlu görünüyor.
Yine de 11.11 Dalgası’nın bilimsel gizemini açıklayamadığımız gibi, kozmik derinliğini de ancak sezgilerimizle yorumlayabiliyoruz.

Pekala, 11.11 Dalgasını bizler için anlamlı kılan şey ne?

Konunun bilimsel boyutu zaten tüm dünyayı etkisine almaya yetiyor. Haberin yayıldığı bugünlerde Elon Musk dahil pek çok tanınmış kişi konuyla ilgili paylaşımlarda bulunuyor…
Şimdi, dalganın uzaydan mı, yerin altından mı yoksa başka bir alemden mi geldiği düşüncelerini bir kenara bırakalım. Hepimizi ilgilendiren somut bir yönü daha var …
Yaşadığımız çağda ilk kez, milyonlarca insanın önceden beklediği bir tarihte, olmasını umdukları türden bir ‘şey’ o gün gerçekleşiyor.
Milyonlarca insanın gezegene dışarıdan bir enerji akımı gelmesini beklediği bir günde, tüm dünyayı saran bir enerji dalgası tespit ediliyor. Gizemli, sıra dışı, saf ve tesadüfi olmak için fazla kusursuz…
Acaba 11.11 Dalgası, aydınlığı bekleyen herkes için bir uyanış sinyali olacak mı?
KAYNAKLAR: Nat Geo, Wikipedia, Columbia Edu, US Geological Survey, Twitter. Yazının oluşumuna ve içeriğine katkıda bulunan Dilara Kurtoğlu’na teşekkürlerle…
YAZAR HAKKINDA: Şaman rehber Umut Fırat Eroğlu, uzun yıllar Radikal Cumartesi, Milliyet Pazar ve Gaste gazetelerinde düzenli Bilim ve Teknoloji yazıları yazdı. Ruhun Teknolojisi projesiyle spiritüel dünyayı bilim diliyle açıklayan konuşmalar ve atölyeler düzenleyen Umut Fırat, Türkiye’de ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde etkinlikler, buluşmalar gerçekleştiriyor. Shaman Durek’in ‘Uyanış’ adlı kitabının da ortak yazarı olan Umut Fırat; Ormanın Ruhu, Şamanın Uyanışı gibi etkinliklere ev sahipliği yapan Kökler ve Dallartopluluğunun kurucuları arasında.
Instagram: @umutfirate
Kökler ve Dallar etkinliklerini aşağıdaki hesaplardan takip edebilirsiniz:

Konuyla ilgili bilimsel araştırmaları ve hipotezlerin vardığı noktayı özet olarak aşağıdaki kaynaklardan inceleyebilirsiniz.
Makale için Umut Fırat beye Teşekkürler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.