14 Şubat 2019 Perşembe

KANSERE NASIL YAKALANMAYIZ? YADA NASIL TEDAVİ EDEBİLİRİZ (2)


Henüz makalenin ilk satırındayız, Hiç vakit kaybetmeden GOOGLE arama motoruna ''Dr Raymond RİFE'' yazın ve en üstte çıkan sonuca dikkat edin, ilk linkte Dr RİFE ın bir ŞARLATAN olduğu yazar ve bağlantıya tıklarsanız ayrıntılı bir makale ile karşılaşırsınız, eğer manipulasyona açık bir zihne sahipseniz artık bu kanaldan size gelecek bilgiler daha ''AKIŞ'' başlamadan kesilmiş olur ve bu aşamada yapılan tüm çalışmalar sizin için yersiz, önemsiz, gereksizdir ve bu yöntem sizin için artık tedaviye ulaşabilmekten çok uzak fantastik çalışmalardan ibarettir, netice itibariyle Dr Rife bir şarlatandır ve yıllarını verdiği hiçbir çalışması sizin için kaydadeğer bile değildir.


Bu gereksiz bilginin daha başlarında bağlantınızı sonlandırıp günlük hayatınıza geri dönersiniz ve vakit kaybına ASLA tahammülünüz yoktur, Size göre alternatif tıp ŞARLATANLIK tır ve bu tarz yazılar bilgi kirliliğinden başka birşey değildir... Aradan 1 yıl 3 ay geçer, birtakım rahatsızlıklar yüzünden yaptırmış olduğunuz testlerin sonucunda doktorunuzdan kötü haberi alırsınız, kanser vücudunuzda yayılmaya başlamıştır ve hemen ilaç tedavisine başlamanız gerekmektedir.

Sağlığınıza tekrar kavuşabilmek adına Kemoterapiye başlarsınız, Eski sağlıklı günlerinize dönebilme şansınız ise ne yazık ki oldukça düşüktür...


1888 doğumlu Dr. Royal Raymond Rife, yirminci yüzyılın en büyük dâhilerinden biriydi. Heidelberg Üniversitesi’nden derecesi olan, buluşları on dört ödüle layık görülmüş ve çalışmaları Timken Bearing Şirketi’nin sahibi multi milyoner Henry Timken tarafından finanse edilen bir bilim adamıydı. Dr. Rife, 1920’li yıllarda icat ettiği bir teknoloji sayesinde yaşayan virüsleri tespit ve yok etmeyi başarmış ve belki de icat ettiği bu alet ile virüsleri çıplak gözle görebilen ilk bilim adamı olmuştu. 1920’li yıllarda kanserin ters frekans ile tedavisini bulan Dr. Royal Rife, 1971 yılında alkol zehirlenmesi teşhisi ile öldürülmüştü.
Dr. Rife koordinatları ayarlanabilen özel bir rezonans tekniği geliştirmişti. Bu teknik ile önce kanserli tümörleri ve virüsleri tespit ediyor, sonra virüslerin hâkim olduğu hücrelere ters frekans dediği bir akım göndererek virüsleri ortadan kaldırıp hücrenin kendini yenilemesini sağlıyordu.
Dr. Rife, kanserli hücrelerin yok edilmesini daha 1934 yılında sağlamıştı. Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan deneylerde ölümcül kanser vakası teşhisi konmuş on altı hasta üzerinde, geliştirdiği tekniği kullanan Dr. Rife, sadece 3 ay içerisinde bu 16 hastanın tümünü iyileştirmişti ki bugün 2019 yılındayız ve hâlen kanserin tedavisi bulunmaya çalışılıyor(!)
Üstelik Dr. Rife’nin geliştirdiği bu teknoloji antimikrobiyal terapiden başka bir şey değildi ve hiç bir yan etkisi de yoktu. Dr. Rife’nin geliştirdiği bu teknik bilim adamları arasında da şaşkınlık oluşturmuş ve Amerikan Tıp Derneği kurucusu olan Dr. Milbank Johnson’un da dikkatini çekmişti.
Dr. Johnson derhâl çalışmalara başladı. “Yeni yüzyılın insanlığa en büyük hizmeti bu olacaktır.” diyerek çıktığı bu yolda, uzun süren laboratuvar çalışmaları gerçekleştirdi, teknoloji geliştirmek adına raporlar hazırladı ve sonunda…
Sonunda ne oldu biliyor musunuz?
Kanserin tedavisini bulan Dr. Rife’nin teknolojisini geliştirmek ve insanlara sunmak adına aylarca çalışma yürüten, para harcayan, emek sarf eden, gecesini gündüzüne katan ve uluslararası tıp literatürüne girmesini sağlayacak raporu hazırlayan Dr. Milbank Johnson aniden öldü. Yapılan otopsi sonucunda ise zehirlendiği anlaşıldı. Maalesef Dr. Milbank Johnson, kanserin tedavi edilebileceğini tüm dünyaya duyurmak üzereyken zehirlenerek öldürüldü.
Dahası Dr. Milbank Johnson’un kuruculuğunu yaptığı Amerikan Tıp Derneği doktorlarının birçoğu Dr. Rife’nin kanser tedavisi yöntemini kullanıyordu ve hepsi de çok güzel sonuçlar alıyorlardı. Ancak gizli bir el tüm doktorlara baskı yapmaya başladı ve birçoğu maalesef Dr. Rife’nin icat ettiği ters frekans cihazını kullanmayı bıraktı ve baskılara boyun eğerek Dr. Rife’den uzaklaşmayı tercih ettiler.
Dr. Rife ise 1971 yılında Grossmont Hastanesi’nde yüksek dozda valium alımı sonucu alkol zehirlenmesi teşhisi ile hayata gözlerini yumdu. Oysa Dr. Rife insanlar ölmesin diye hayatı boyunca kanserin tedavisi için uğraşmış ve tedavi yöntemini de bulmuştu. Ancak bilinmeyen bir el tarafından faaliyetleri durdurulmuştu.
Onun ölümünden sonra arkadaşı Johnson, klinik tespitleri basına duyurmak istemişti ancak toplantıdan bir gün önce kaza geçirerek o da hayata veda etmişti.
Profesör Rife’nin çalışmalarını yedekleyen Dr. Nemesis’in laboratuvarında ise bilinmeyen bir nedenle yangın çıkmış, tüm çalışmaları kül olmuş ve ne yazık ki o yangında Dr. Nemesis de hayatını kaybetmişti.
Dr. Rife’nin frekans aletleri esrarengiz kişiler tarafından çalınmış ve ertesi gün kimliği belirsiz kişiler tarafından laboratuvarı kundaklanmıştı. Dr. Rife’nin kanser teşhis ve tedavisini sürdürdüğü laboratuvarı da kül olmuştu!!!

EDUCTOR Biofeedback Enerji dengeleme cihazını internetten araştırabilirsiniz, tanıtım & reklam yada para kazanma odaklı bir yazı olarak algılanabileceğinden bu konuda sadece bu kadar bilgi verebiliyorum. Bu 3 aşamalı makalede Sağlığınıza tekrar kavuşabilmek adına 3 farklı yöntem öneriyorum, (Frekans dengeleme) bu 3 yöntem arasında muhtemelen en maliyetli olanıdır. 
Diğer önerilerim yazının ÖNCESİ ve SONRASINDA... 
Bir düşmanı yenebilmek için öncelikle onu iyi tanımalısınız...
???TÜMÖR NEDİR???

*** Kanser; vücudun bir organ veya dokusunda beliren bazı anormal hücrelerin kontrolsüz ve düzensiz bir şekilde çoğalması sonucu ortaya çıkan kötü tabiatlı bir hastalıktır. Çoğalan bu hücreler (kanser hücreleri) bir araya gelir ve tümör olarak isimlendirilen bir kitle oluştu­rurlar. ***

Kanser neyden kaynaklanıyordu ?
- Kronik OKSİJENSİZLİK !
Çünkü Oksijen olmadığında Mitokondriler devre dışı kalıyor ve FERMANTASYON devreye giriyor !
OKSİJENSİZ SOLUNUM yoluyla sadece 2 adet ATP, yani ENERJİ MOLEKÜLÜ üretilebiliyor ! Oksijenli solunum ile 38 ATP !
Oksijensiz solunum = 2 ATP !
Oksijenli solunum = 38 ATP !
Aradaki farka bakın ! Oksijenli solunum 19 kat daha fazla ATP üretebiliyor !
Şimdi;
Oksijen olmadığında hücrelerimiz ne yapmak zorunda !?
- Doğru ! Kanser üretmek zorunda, yani TÜMÖR !
Sebeb ?
- Çünkü 38 adet ATP üretmek için 19 kat çoğalmak zorundalar !!!!
2 ATP x 19 = 38 ATP !!!!
İşte buna da TÜMÖR deniliyor !
YANİ TÜMÖR ÜN SEBEBİ HER TÜRLÜ OKSİJENSİZLİĞE DAYANIYOR!!!
                 -----İTALYAN DOKTORDAN ŞOK İDDİA!-----

KANSER KOLAYCA ORTADAN KALDIRILABİLEN BİR MANTARDIR !

Çare : Biocarbonate de soude... YANİ ''KARBONAT''            ''Öznur TANAL''

Bu tedavi hiç zararlı değildir ve TÜMÖR den başka kaybedecek hiçbir şeyiniz yok.

- Zamanımızın en zor ve ölümcül hastalığının gerçek tedavisini bulmak, ahlaki ve etik sorumluluğumuzdur! diyor, ONK. Dr. Simonchini.

KANSER BİR MANTAR!

- Yaklaşık yüz yıl önce, kansere genlerin yanlış çalışmasından kaynaklanan büyük bir teori vardı; bu da hastalığın hücre içi olduğu anlamına geliyor. Bununla birlikte, bence kanser mantar enfeksiyonu ve özel bir hücresel olgu, diye de ekliyor Dr. Simonchini.
Bu iddiası tıp camiasında şok etkisi yaratıyor.

Peki CANDİDA MANTARI nedir?

Bitki dünyasında, tümör mantar enfeksiyonlarından kaynaklanır ve insanlarda da aynısı gerçekleşir.

Mantarlar daima onlarla birlikte bir tümör taşırlar -bu çalışmalarla kanıtlanmıştır.-

Bununla birlikte, bilim adamları hastalık ortaya çıktıktan sonra geliştiklerini düşünüyorlar.

Simonchini;
 Mantarlar kanser yaratır, bağışıklık sistemimizi zayıflatır ve ardından tüm vücuda saldırır.

Her kanser türü, çeşitli çalışmalarla doğrulanan Candida mantarından kaynaklanır.

Zamanla dokularımız zayıflar ve yorgun olurlar ve tanımlanamayan hücreler üretmeye başlarlar, der.

Simonchini‘ye göre, kanser deforme olmuş hücrelerin toplandığı ve kolonileri oluşturduğu bir yapıdır.

Peki çare nedir?
KARBONAT..

Simonchini;
- Bu mantar kolonilerine saldırabilecek şeyleri tespit ettim.
 Kanser için, karbonat ve iyot tentürü cilt kanseri için en iyi madde, diyor.

Pek çok çalışma, karbonatın kansere karşı hücresel hareketi olduğunu doğrulamıştır.

Ya tedavi?

- Tedaviyi hastalarımda 20 yıldan fazla kullandım. Bu hastaların birçoğu, doktorlar onlara şans tanımadıklarında bile, hastalığı iyileştirdi.

Bir tümörü ortadan kaldırmanın en iyi yolu, sindirim kanülleri için lavman, beyin ve akciğer tümörleri için intravenöz enjeksiyon ve üst solunum sistemindeki tümörler için inhalasyon olarak uygulanabilen karbonat ile temasa girmektir.

Meme, lenf sistemi ve subkutan tümörler lokal perfüzyon ile tedavi edilebilir.

İç organ tümörleri, direkt olarak arterlere uygulanarak karbonat ile tedavi edilmeli ve her kanser türünün uygun dozu ile tedavi edilmesi önemlidir, diyor.

 Karbonatın YAN ETKİSİNİN SUSUZLUK ve ZAYIFLAMADAN başka bir şey olmayacağını ekliyor.

Özetle..

Yukarıdaki yazı biraz bilimsel o yüzden size daha açık bir şekilde özetleyelim.

Kanseri oluşturan şartları bertaraf etmek veya oluşanı tedavi etmek için;

 Her gün 1-2 ÇAY KAŞIĞI KARBONATI bir su bardağı suya karıştırıp içeceksiniz..

Olay bu kadar basit..

Bunu bulan doktorun başka yöntemleri de var.

Olayın özü vücudun PH ının düzenlenip ALKALİ hale getirilmesi..

Kanserin asıl sebebi mantarlar.
Candida yani.

YEDİĞİMİZ, İÇTİĞİMİZ GENETİĞİ OYNANMIŞ YİYECEKLER, İŞLENMİŞ GIDALAR, GDO LU BESİNLER, KATKI MADDELERİ, CİPSLER, KOLALAR, HAVADAKİ BARYUM ALİMİNYUM ZERRECİKLERİ, HEPSİ ''ASİDOZ''A YOL AÇIYOR.

ASİDOZ DEMEK; HÜCRELERİN OKSİJEN ALAMAMASI demektir..

Oksijen alamayan hücre noluyor?

ÇÜRÜYOR ..

Çürüyen hücrede de mantar oluşuyor.

Mantarların yayılmasını önlemek için, vücut mantarların etrafını sarıyor ve bu da tümörleri oluşturuyor.

Doktorlar tümörü kesip aldıklarında mantarlar diğer yerlere de yayılıyor.

Tüm bunları günlerdir yaptığım araştırmalarda izledim.

 Asidozun çaresi ne niye baktığımda vücudun PH seviyesinin yükseltilmesi gerektiğini okudum.

PH NASIL YÜKSELİR? diye baktım;

KARBONATLI SU BU İŞİ YAPIYOR..

KARBONATIN MİDE ÜLSERİ olanlar HARİÇ zararı yok.

Siz de araştırın göreceksiniz..
Olay bu kadar basit aslında.

HASTA OLMAMAK İÇİN HER GÜN 1 ÇAY KAŞIĞI KARBONATLI SU İÇMELİSİNİZ.

Bunu, sabah - akşam 1 bardak suya yarım çay kaşığı karıştırıp 3 dak. bekleyip iyice karışmasını bekleyin, sonra tekrar karıştırıp için.

Her beden ve her bedenin göstereceği tepki farklı olucaktır.

Çünkü herkesin farklı beslenme biçimi var.
Bundan dolayı herkesin kendi bedenini dinleyip buna bağlı olarak karbonat miktarını ayarlaması gerekir.

UNUTMAYIN ; Karbonatı eczaneden alacaksınız, (10 TL dir)... KABARTMA TOZUNU İÇMEYİN! (Bu konuyu ve ikisi arasındaki farkı hala araştırıyorum)

ÖNEMLİ NOT:
Eğer yüksek tansiyonunuz varsa ya da yaşlıysanız karbonatlı suyu içtikten sonra 10 - 15 dak. uzanıp dinlenin.

Bazı insanlarda tansiyonda yükselme yaratabilir ama bu kısa sürer...


Adından sıkça bahsettiren ve bir çok yararı olduğu söylenen alkali su, özellikle kilo vermek isteyenler tarafından merak ediliyor. Peki, sağladığı birçok faydayla mucizelere imza attığından söz edilen alkali su nedir, evde nasıl yapılır? Söylendiği kadar yararlı mı? İşte, alkali su hakkında en çok merak edilenler ve yanıtları!

Bu dönemlerde oldukça popüler olan içeceklerin de başında gelen "mucizevi su" en dikkat çeken yanıyla "zayıflatan su" olarak da anılan alkali su, sağlıklı yaşam sırlarını yakından takip edenlerin bildiği bir içecek. Suyun ideal pH değerinin ve temizliğinin korunabilmesi için de suyu alkalileştirmek gerekiyor. Alkali suyun vücudu temizlediği, zayıflamaya yardımcı olduğu, vücudun pH dengesini sağladığı gibi daha bir sürü yararı anlatılıyor. Peki, suyun alkalileşmesi nasıl olur?
Alkali su nedir?
Satın aldığımız suların paketlerini ya da şişelerinin arkasındaki etiketlerin üzerinde pH değeri yazar. pH değeri, suyun içerisindeki hidrojen miktarını gösterir. İçerisindeki hidrojen miktarı ne kadar yüksekse pH değeri de o kadar yüksek olur. pH değerinin yüksek olması, suyun bazik bir yapıda olmasına da işarettir. Bir suyun pH değerinin yüksek olup olmadığını nasıl anlarız peki ?
Şişelerin arkasında yazan pH değeri 7'den yüksekse pH değeri yüksek yani alkali bir sudur. Bu da onun bazik olduğunu gösterir. pH değeri 7'nin altında ise asidik bir sudur ve pH değeri o kadar da yüksek değildir. Suyun pH değeri 7 ise bu onun nötr olduğunu gösterir.
Alkali suyun faydaları
Alkali su daha bazik bir yapıya sahip olduğu için vücudumuzdaki toksinlerin nötr hale gelmesini ve atılmasını sağlar. Bu sayede vücudumuzun temizlenmesine yardımcı olur. Vücudumuzdaki diğer zararlı maddelerin dışarıya daha hızlı atılmasına yardımcı olur. Sindirim sistemine destek olarak daha hızlı ve düzenli çalışmasına da yardımcı olur. Vücudumuzun pH dengesinin sağlanmasına da yardımcı olur. Cildimizi besler, yaşlanma belirtilerini azaltır ve cildi güzelleştirir. Hücrelerin daha çabuk yenilenmesine yardımcı olur. pH dengesini sağladığı için vücudun bağışıklık sisteminin daha güçlü olmasına da yardımcı olur. Ödem oluşumunu da engeller. Vücuttan toksinleri atma, ödemi engelleme gibi özellikleri olduğu için zayıflamaya da yardımcı olur.
Alkali su nasıl yapılır?
Suyun alkali hale gelmesi için birkaç malzeme yeterli olacaktır. İlki limon. 1 adet limonu dilimleyerek suyun içerisine attın ve 8 saat kadar bekletin. Beklettikten sonra içerisine 2 litre suya 1 çay kaşığı olacak şekilde deniz tuzu ilave edin ve güzelce karıştırın. Bu şekilde suyunuzun pH değeri yükselecek ve alkali hale gelecektir.
Karbanotlı alkali su nasıl hazırlanır?
İkinci yöntem ise suyunuzun içerisine karbonat koymak. 1,5 litre suya 1 çay kaşığı karbonat ilave edin ve karıştırın. Bu şekilde birkaç saat bekletin ve tüketin.
UYARI: İngiliz karbonatının bazı insanlar üzerinde yan etkisi görülmüştür. İngiliz karbonatını kullanmadan önce mutlaka doktora danışın.
Alkali su zayıflatır mı?
En çok merak edilen sorulardan bir diğerine de yanıt verelim. ''Alkali su zayıflatır mı?'' diye soranlarınıza tek başına alkali su içmek zayıflatmaz sadece zayıflamanıza yardımcı olur. Düzenli beslenmenin ve sporun yanında en büyük zayıflama destekçilerinizden biridir. Çünkü vücuttan toksinleri arındırır. Ödem oluşumunun önüne geçer ve sindirim sistemine destektir. Bu yollarla zayıflamaya yardımcıdır.

Kaynaklar: http://www.kursadberkkan.net/kansere-care-bulan-herkes-neden-oluyor/
https://www.mynet.com/mucize-icecek-alkali-su-nasil-yapilir-1198881-mykadin
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/alkali-su-nedir-40905850

Yazının 2. bölümünün sonudur, birden fazla kaynak kullanılarak derleme yapılmıştır, Birtakım düzeltmeler ve eklemeler ile son haline getirilmiştir...  3. bölümde görüşebilmek dileğiyle.

Dimitrov TESLA




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.